Panço Kendine İnsan Arıyor

Son bir yıl; hayvanların yaşam hakkı ile çocukların güvenliğinin sanki birbirine rakip iki alanmış gibi gösterildiği, hayvanların düşmanlaştırıldığı zor bir yıldı. Bunun sonucunda Hayvan Koruma Kanunu’nun değişmesiyle, yaşam hakkı başta olmak üzere pek çok hayvan hakkı ihlal edildi.

Hem bir çocuk hakları aktivisti hem de çocuk kitaplarına kafa yoran biri olarak; çocuklara yeni dünyaların kapılarını açan kitaplarda en yakın eşlikçimiz olan hayvanların bu şekilde düşmanlaştırılması benim için ayrıca acı verici. Zira yetişkinler tarafından tasarlanmış dünyanın kuralları karşısında, bu iki grubun da hissettikleri ve maruz kaldıkları bazen birbirlerine çok benziyor diye düşünüyorum. Belki de bu yüzden çocuklar, bu hayvan karakterlerle kendilerini daha kolay özdeşleştiriyorlar.

Tam da bu yüzden “Panço Kendine İnsan Arıyor” kitabını görünce çok sevindim. Kitapta Panço bir “insan edinmeye” karar veriyor. Ama insan beslemek elbette büyük bir sorumluluk! Çeşit çeşit insan var; hızlısı, yavaşı, konuşkanı, sessizi, çalışanı, duranı… İnsanları izleyen ve takip eden Panço, sonunda tam da ihtiyaç duyduğu insanı buluyor. Daha doğrusu, ona ihtiyaç duyan bir insanı…

Kitabın diğer önemli bir yanı ise hayvanların metalaştırıldığı ve satın alınabilir görüldüğü bir dünyada; seçimi Panço’ya bırakması, yani hayvan ve insan arasındaki o yerleşik ilişkiyi tersine çevirmesi. Panço’nun bulduğu insanın ise küçük bir çocuk olması ise çocuklardaki sevme kudretini görmesi bakımından ayrıca takdire şayan.

Yetişkinler olarak asıl sorumluluğumuz; çocukların ve hayvanların birlikte güvenli bir şekilde yaşadığı bir dünyayı kurmak. Hayvanların hisseden, seven ve fark eden canlılar olduğunu anlatan bu tür kitaplara çok ihtiyacımız var. Gabriel Evans tarafından yazılan ve resimlenen Uçan Balık tarafından okuyucuyla buluşturulan bu kitabı herkese öneriyorum.

Yorum bırakın