Biz büyüdük ve kirlendi dünya diyordu şarkıda…. http://fizy.com/#s/1gylsw O zamanlar küçüktük ve başka başkaydı şarkının düşündürdükleri. Büyüyünce farklı olacaktı beklide gözün gördüğü kulağın işittiği ama kirlenmek denince hayalimizde çöpten daha fazlası canlanmıyordu o zamanlar.
Derken büyüdük! Biz büyürken güneyimizde bir savaş başladı, sınırda insanlar… memleketin içinde başka savaşlar vardı, derken balkanlar… savaşlar, silahlar, krizler, iflaslar, açlıklar ve ölümler vardı dünyanın her yerinde… belki böyle kirleniyordu dünya, ve ölüyordu bir şeyler.
Darbe sonrası doğan her çocuk gibi her şeyin daha plastik olanıydı sahip olduklarımız, çocuk oyunları değil belki ama anne babalardan duyulan öğütler başkaydı mesela, artık paylaşmak öğütlenmiyordu sanki… Derken kendimizce çok daha büyüdük, okul , medya ve başkaları, daha çok öğüt duyuyorduk sadece kendimiz için var olmamız için “yarış, kazan sen birinci ol!” “biz” git gide ölüyordu… Yanız olmak, kendin için olmak, idare etmek, şaşırmamak heyecanlanmamak, kendini profesyonelce pazarlamak gerekiyordu. Büyüyorduk yetişkin insanlar çocuksu davranışlarda bulunmazlardı, beklentisiz çocukça sevmeler, küçük şeylerden mutlu olmak, heyecanlanmak ve üzülmek olamazdı. Profesyonelce yalan söylemek yetişkince oluyordu, yetişkinlerin dünyası yıkılmıyordu örneğin bir arkadaşları başka bir kente taşındığı zaman.
Git gide hissizleşiyor dünya, bir iş sadece iş, bir arkadaş sadece vakit geçirilen bir insan; büyük sevmeler, idealler ve hayaller yok… hayallerin büyüğü kariyerin ve hırsın ötesine geçemiyor artık.
İşin aslı büyümemeyi ve çocuksu hayalleri tercih edebilir bir insan, hala yetişkin bir insan olmaya… ve çocuksu hayyallerini bırakmayan her güzel yüreğe yer açabilir hayatında.